31 Ekim 2016 Pazartesi

Omerta- Kitap Yorum




     Omerta bir mafya hikayesi. Astorre Viola  üvey amcası Aprile Raymonde'in suikast ile öldürülmesi sonucu ailenin başına geçen hoyrat bir delikanlıdır.Baba onu ölümünden sonra yeğenlerine sahip çıkıp bankaları yönetmesi için eğitmiştir. Astorre Viola Baba Aprile'in intikamını almak ve yeğenlerine sahip çıkmak için büyük oyunlar kuracak ve aileyi tamamen temize çıkartacak planları hayata sokacaktır.Mafya hikayeleri okumayı sevenler için Mario Puzo'nun yazmış olduğu en son başyapıtı.Olay örgüsü ve hikaye bakımından The GodFather ile benzerlikler taşıyor.Düşmanı tehdit olarak evcil hayvanın öldürülüp yatağına koyulması ritüeli bozulmamış.Babanın ölümünde kimler suçlu? İşte orada devreye Omerta giriyor ve insanlar bu konuda suskunluklarını koruyorlar. Fakat bir tespihin ipi koparsa bütün taneler dökülerek ortaya saçılır. İşte gerçekler tümüyle böyledir.Astorre Viola tespihin ipini keserek en zayıf noktadan gerçekleri açığa çıkaracaktır. Amcasının intikamını alacak ayrıca verdiği sözleri tutarak bankaları koruyacak ve yeğenlerinin geleceğini garanti altına alacaktır. 

Kitapta ile ilgi ; Amerika ve Sicilyada geçen romanda karakterlerini tümü bir Puzo klasiği olarak açık ve net şekilde tasvir edilmiş.Okurken aşkı,şiddeti ve mafya kültürünü tamamen hissedebiliyorsunuz.
Kitap okunacaklar listesinde yerini alması gereken güzel kurgulanmış basit bitirilmiş ama hayal kırıklıklarına yer vermeyen güzel bir tada sahip. 

İçinizde bir Sicilyalı varsa ve bunu gerçek hayatta gün yüzüne çıkartamıyorsanız. Kitabı okurken kendinizi Suskunluk yasalarına bağlı bir mafya lideri gibi hissedebilirsiniz. 


Yazar Hakkında;  Mario Gianluigi Puzo  Baba kitabına kadar çok fazla ün kazanamamıştır. Kitabın Bestseller  olmasıyla hayatı değişti ve mafya romanları kategorisinde büyük bir yer kazandı 

Eserlerinden Öne Çıkanlar 

-Baba
-Son Baba
-Omerta
-Münih'e  Kadar 6 Mezar 
-Sicilyalı
-Aile

28 Ekim 2016 Cuma

Cemal Süreya - Üvercinka




''Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden, en uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye '' diyor Cemal Süreya. İçinde yarım kalmış bir aşkın hüznü Güvercin Kadının özlemi. Her okuduğumda içimde sevdiğime karşı bitmek tükenmek bilmez bir özlem duyuyorum her gün el ele olsak bile. Bir çok şiirin karmasıyla seviyorum ama Üvercinka özlemiyle. Onu düşündükçe çiçek adları sıralanıyor beynimde. Renk renk fakat en çok kırmızı çiçekler geliyor aklıma.Sonra duruyorum pencereden dışarı bakıyorum.Ağaçlar sararmış mevsim sonbahar. İçime özlemenin üşümesi geliyor sırtım buz kesiyor.Durup düşünüyorum acaba diyorum Cemal Süreya ne hissetmişti yazarken bu satırları.



Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye
Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil

Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
Yatakta yatmayı bildiğin kadar
Sayın Tanrıya kalsa seninle yatmak günah daha neler
Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
Bütün kara parçaları için
Afrika dahil

Senin bir havan var beni asıl saran o
Onunla daha bir değere biniyor soluk almak
Sabahları acıktığı için haklı
Gününü kazanıp kurtardı diye güzel
Bir çok çiçek adları gibi güzel
En tanınmış kırmızılarla açan
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil

Birlikte mısralar düşürüyoruz ama iyi ama kötü
Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse değerlendiremez
Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil

Burda senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası
Kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırkenki
Padişah gibi cesaretti o alımlı değme kadında yok
Aklıma kadeh tutuşların geliyor
Çiçek Pasajı'nda akşam üstleri
Asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor
Bütün kara parçalarında
Afrika hariç değil

                                       Üvercinka 

25 Ekim 2016 Salı

GHOSTBUSTER 3


Merhaba Kitapların Penceresinden sakinleri. Bu gün bir efsanenin devam filmi olan Ghostbusters 3 filmi hakkında birkaç cümle yazmak istedim.Devam filmleri hakkındaki tezim yine aynı sonuç verdi.Bence Efsanelerin devam filmleri yapılmamalı. Zoraki , iteleme bir şekilde devam eden bir senaryo olmuş.Hayalet avcılarının ilk iki filmindeki sıcaklığı bulamadım filmde. İyi yanları yok mu bazı oyunculuklar mükemmeldi özellikle Jillian Holtzmann karakterine hayat veren  rolün hakkını vermiş.İzlenesi bir film mi tartışılır.İzlerken eğlendim ama bir süre sonra baydı.Devam filmi olarak hayalini kurduğum tek film geleceğe dönüş.Ama böyle yapacaklarsa hiç yapmasınlar daha iyi. 

İyi seyirler

18 Ekim 2016 Salı

Omerta- Mario Puzo





Geçen hafta, uzun zamandır aradığım bir kitabı İlk sahaf denilen küçük ama tavana kadar kitap dolu olan sıradan bir sahaf dükkanında buldum.Yeni basılmış sıcak sıcak raflarda yerini alan kitaplar genelde bana soğuk gelir.Çok sevdiğim ve yeni eserini beklediğim bir yazar değilse kitapları mutlaka ikinci el almayı tercih ederim.Yaşanmışlık hissi verir bana bu durum ve o buruk kitap kokusu beni mutlu eder. 

Gelelim aradığım kitaba. Mario Puzo'nun  Omerta adlı kitabı. Elimde okumam gereken bir kitap vardı ve bittiği gibi hemen Omertayı elime aldım.İlk hissiyatım uzun zamandır görmediğiniz bir dostla karşılaştığınızda hissettiğinizle aynı şeydi. Mario Puzo kitapları ve kitaplarından uyarlanmış Baba Filmini çok severim. 

Omerta bir sicilya onur yasasıdır ve temelini suskunluktan alır.Yasa mafya örgütleri içinde suça bulaşmış olanları korur ve yasayı bozanın cezası ölümdür.

Kitaba yeni başladım bittiği gibi burada uzun uzadıya kitapla ilgili görüşlerimi yazacağım.Yazılarımı takipte bulunan arkadaşlara teşekkür ederim.

Kitapların penceresinden dünyaya bakanlara selamlar olsun. 

17 Ekim 2016 Pazartesi

Kar Küreyici (Snowpiercer)




Bir trene bir dünya nasıl sığdırılır. Dünya CW7 gazıyla soğumuş ve hayatta kalanlar dünyanın etrafını bir yılda dönen trene hapis olmuştur.Yeni dünya düzenin katmanlarını gözler önüne seren bir kurgu. Proletarya sınıfının isyanını ele alan bir baş yapıt. 2013 yılında sinema severler ile buluşan filmin baş rolünü Chris Evans (Kaptan Amerika) oynuyor. Bana göre film 8/10 puanı hak ediyor IMDB'ye göre 7/10. Filmde yaşanan insani dram gerçekte de hayatta sistem böyle işliyor dedirtiyor insana. 

İzlenmesi gereken bir film. Eleştirel bir bakış açısı kazacağınız sağlam bir konu.
Şimdiden İyi seyirler dilerim

15 Ekim 2016 Cumartesi

CEMAL SÜREYA- GÜZELLEME (ÜVERCİNKA KİTABINDAN)



Şiir Cemal SÜREYA'nın  Üvercinka adlı kitabından. İlk okuduğumda kurulan cümlelerin ahengi beni alıp götürmüştü sevdiğim şehir olan İstanbul'a. 
Bir kadın nasıl sevilebilir Cemal Süreya'nın gözünden, Çiçek Pasajında akşam üstü  kadeh tutar gibi mi yoksa? İlk şiir yazışım aklıma gelmişti bu şiiri okuduğumda. İşte tamda Güzelleme gibi olmasını hayal etmiştim,kelimeler böyle ahenkli yan yana dizilmiş olmalıydı ve aynı tutkuyla devam etmeliydi.
Güzelleme
Bak bunlar ellerin senin bunlar ayakların
Bunlar o kadar güzel ki artık o kadar olur
Bunlar da saçların işte akşamdan çözülü
Bak bu sensin çocuğum enine boyuna
Bu da yatak olduğuna göre altımızdaki
Sabaha kadar koynumda yatmışsın
Bak bende yalan yok vallahi billahi
Sen o kadar güzelsin ki artık o kadar olur

İşe bak sen gözlerinde burda
Gözlerinin ucu da burda yaşamaya alışık
İyi ki burda yoksa ben ne yapardım
Bak çocuğum kolların işte çıplak işte
Bak gizlisi saklısı kalmadı günümüzün
Gözlerin sabahın sekizinde bana açık
Ne günah işlediysek yarı yarıya

Sen asıl bunlara bak bunlar dudakların
Bunların konuşması olur öpmesi olur
Seni usulca öpmüştüm ilk öptüğümde
Vapurdaydık vapur kıyıdan gidiyordu
Üç kulaç öteden İstanbul gidiyordu
Uzanmış seni usulca öpmüştüm
Hemen yanımızda balıklar gidiyordu
                                                                                                 1954  Üvercinka




11 Ekim 2016 Salı

Paulo Coelho -Zahir



Zahir  Paulo Coelho'nun 2005 yılında piyasaya çıkan kitabıdır. Kitap kısaca, ünlü bir yazarın kaybolan savaş muhabiri karısını bulmak için yaptığı yolculuğu konu almaktadır.Bu yolculuk sadece ülkeler arası değil aynı zamanda içsel bir yolculuğu da konu almaktadır.İnsanların zaman içerisinde nasıl değiştiği açık şekilde gösterilmiştir.Bizim bildiğimiz ilişki şekillerinin çok dışında bir anlayışı temel alan hikaye bizden bir hayli uzakta yaşam tarzını ortaya koymaktadır.Zahir inancının da konu alındığı okunası bir hikaye. 

Kitap Hakkındaki yorumlarımı ve detaylı incelemeyi okumak için tıklayınız



CEHENNEM- BİR DEVRİN KAPANIŞI






     Robert Langdon hepimizin simge bilimcisi. Bir hastane odasında uyanıyor ve bilin bakalım ne olmuş kafasını bir kurşun yalayıp geçmiş.Dr Sienna ile birlikte bir yandan hayatını kurtarmaya çalışıyor. Bir yandan da dünyayı.Film hakkında yapılacak bir çok eleştiri var aslında.İlk eleştiri Kitapla filmin sonlara doğru aynı çizgide ilerlememiş olması.İkinci eleştirim ise Robert Langdon'un gördüğü cehennem  halüsinasyonları büyük derecede amatörlük içeriyordu.Nasıl bu kadar başarısız yapılabilir.Filmin son sahnesinde Dante'nin ölüm maskesi çalındığı yere bırakıldıktan sonra Robert Langdon'un koridorda gördüğü bayan görevliye maskenin olduğu kısmın ışığının yakılması gerektiğini söylemesi  gerekiyordu fakat filmde burada da değişiklik yapılmış ve koridorda erkek görevliye bu cümle söylenmiştir. Ne kadar önemli diyeceksiniz bence çok önemli.

      Dan Brown okurları için bence bir hayal kırıklığı. Dan Brown kitaplarıyla geçen bir çocukluk ve okunmuş onca kitaptan sonra filmin sonunu aksiyon olsun diye Dr. Sienna'nın kendisini Yerebatan Sarayında bombayla patlatması tabiiki en büyük hayal kırıklığı oldu benim için. Oysaki kitapta virüs çok uzun süre önce yayılmış ve doktor ölmemiş ve çözüm aramak için İstanbul'a yolculuk yapmıştır.Anlayacağınız kitabı okumadan filmi izleyenler için çok büyük bir sorun teşkil etmeyecek olsa da ilk çıktığı gün alıp okuduğum ve yine hayran kaldığım Dan Brown bu yapımda para kazanmayı en büyük hedef haline getirmiş.Amerikan vari bir şekilde günün sonunda dünyayı kurtaran kahramanlarımız evlerine huzurlu bir şekilde dönmüşler ve mutlu son. Bence büyük bir halay kırıklığı.

CEHENNEM



Tom Hanks in baş rolünde olduğu ve Dan Brown'un aynı isimli kitabından uyarlama olan Cehennem Simge Bilimci Robert Langdon'un yeni bir macerasını anlatıyor. Venedikte bir otel odasında bilinçsiz bir şekilde uyanan ve ne olduğunu hatırlamak için doktor Sienna Brooks ile birleşerek başına neler geldiğini çözmeye çalışan Robert Langdon'u neler beklemektedir. Bu macera onlar için çözülmesi gereken bir bilmecenin habercisi olacaktır. Bu macera Avrupa'nın bir çok noktasını gezdikten sonra en son olarak İstanbul da son bulacaktır. Acaba dünyayı nasıl bir kader bekliyor.

Vizyon : 14 EKİM 2016
Yönetmen: Ron Howard 
Başrol: Tom Hanks
Uyarlama ve senaryo: Dan Brown ,David Koepp

Film Hakkındaki Yorumlarım İçin Tıklayınız.

Paulo Coelho -Zahir


Zahir Hakkında; 

Zahir bir düşünce biçimi.Bir objeyi, birini, bir inanışı en üst noktaya koyma ve ondan başka bir şey düşünememe. İslam dinine göre Allah'ın 99 isminden bir tanesi.Varlığı Sayısız Şekilde Açık Olan anlamında. Fakat Paulo Coelho için ilk başta zahir karısı ona ulaşmak için yaptığı Hac'ta artık Zahir ulaştığı bir inanç. 

Hikayede bizim toplumumuza pek uymayan bir yaşam tarzı ele alınıyor.Fakat aynı zamanda bir birine güvenmeyi alt bir mesaj olarak bizlere sunuyor. Paulo Coelho kitabının içinde benim anladığım  kadarıyla kendisi.Kazakistan steplerine kadar uzanan bu hikayede insanın kendi içindeki boşlukları doldurması için yol gitmesi gerekmediğini ilk başta olduğu yerde zamanı gelene kadar kendine bir yolculuk yapması gerektiğini anlatıyor. Aşk mı yoksa alışkanlık mı yaşıyoruz. Ulaşmak istediğimiz hedefler ile hayatımızdaki insanları kıyasladığımızda hangisinin daha ağır bastığını anlamamız için iyi bir yol gösterici. Kitapta anlatım dili çok karmaşık değil fakat bazı yerlerde bizim konuyu kafamızda iyi toparlamamız gerekiyor.Zahir benim için okunası bir kitap. Paulo Coelho yine kendini soluksuzca, hiç sıkmadan okutturuyor.

Kitaptan bir alıntı;

"Böylece bir başka aşk hikayesi başlar.Vahşi bir köpek cesareti ve gücüyle, nezaket,sezgi ve zarafetiyle de karaca. Avcı ve avlanan karşılaşır ve birbirlerini severler. Doğanın yasalarına göre, biri  diğerini yok etmelidir, ama aşk söz konusu olduğunda iyi ya da kötü yoktur,yapma veya yıkma da yoktur,sadece hareket vardır. Ve aşk doğanın yasalarını değiştirir."

Çeviri: Ayşegül HATAY