21 Aralık 2016 Çarşamba

Yaşamak...



Her sabah olduğu gibi bu sabahta yaşam mücadelesi için yollardayız.O kadar çok derdimiz o kadar çok sıkıntımız var ki bilemezsiniz. İşe patrondan önce yetişmek en önemli şey dünyadaki. Yolda hızla giderken ıslattığımız çocuktan, trafikte karşıdan karşıya geçmeye çalışan ihtiyar teyzeye tahammül etmekten, ağaçta kalmış kediden her şeyden önemli patrondan önce işe varmak.

Bir düzen kurduk kendimize, bir duvar ördük ve asla değişmez kurallar koyduk. Asırlarca yetecek kadar paramız,kalamayacağımız kadar çok evimiz oldu en başta. Sonra ayrılmaya ve uzaklaşmaya başladık çevremizdekilerden. İlk başta çocukluk arkadaşımızı işe aldık.Beraber ekmek arası peynir yediğimiz, iki taştan kale kurup maç yaptığımız, ellerimizi kesip kan kardeşi olduğumuz (Kardeş olduğumuz) insanları işe aldık. Herkes bizi taktir etti ama farkında olmadıkları beraber peynir ekmeği sokak kaldırımında yediğimiz kardeşimizle aynı yemek hanede oturup ayrı masalarda yemek yedik.Toplumsal statü farkı. İşte o zaman değerlerimiz değişti. Oysaki herkes işini iyi yapsa yeterliydi. Değerlerimizi, inançlarımızı,sevdiklerimizi değiştirdik sonra. Gücü kullanırken adaletli olmaktan da vazgeçtik. 

Sonra her sabah yataktan kalkar kalmaz koşturmaya başladık. Yoldaki çocuk, ışıktaki yaşlı teyze, ağaçtaki kedi bir yana.Robotlaşmış bir şekilde, kendi kendimizi bile dinlemeden sokakta açtık gözlerimizi.Oysaki bir dilim ekmek doyura bilir, bir sıcak göz oda ısıtabilir, her dolmuş götürebilir bizi istediğimiz noktaya. İnsan çalışmalı elbette ama yaşayacak kadar. İnsan ilk başta insan olmalı hissetmeli, duygulanmalı, yaşamalı insan gibi. 

7 Aralık 2016 Çarşamba

KAYIP- 4. GÜN




Işığın içinde bir süre daha kaldıktan sonra kendime geldim. Herkesi ve her şeyi hatırlıyorum.Kimin iyi, kimin kötü, kimin gerçekten benim için üzüldüğünü çok kolay bir şekilde analiz edebilir bir hal aldım.Nedenini bilmediğim bir şekilde asistanımın benim dostum olmadığını anlayabiliyorum. Robot projesi artık tamamen içimde benim bir parçam biliyorum.Bu güne kadar öğrenmeyi öğrenmek için çok çaba sarf ettim. İnsan beyninin kusursuz yapısıyla nasıl öğrendiğini anlamak için yıllarımı geçirdim onca zaman bulamadığım bu bilginin ışığın içinde olması beni şaşırttı.

Karım Mine onu kaza anında benim yanımdan götürdüklerini artık çok net hatırlıyorum.Nerede tutulduğu,bulunduğum yere kaç kilometre uzakta olduğunu biliyorum. Ve hatta daha fazlasını da biliyorum. Şuanda bulunduğu yerde binanın kaç girişi olduğunu,binanın yapısını,kime ait olduğunu ne zaman yapıldığı hakkında tüm detaylı bilgiye sahibim.Fakat şuan beklemeliyim.Bu işin içinde bir çok iş var. Artık oyunu ben kuruyorum. 

Yerimden kalkamadığım halde istediğim zaman karımın bulunduğu binanın cephesini gören köşeye gözlerimi kapatarak ulaşabiliyorum.Binanın ön girişi çok işlek bir caddeye bakıyor. Dört katlı binada sadece iki odanın ışığının yandığını çok net fark ediliyor.Karım bu odalardan birinde olmalı ve ben ona sadece gözlerimi kapatıp açacak kadar mesafede yakınım.Ona ulaşmak için çok fazla zahmet çekmeyeceğim ama etraftakiler bunu fark etmemeli.

Saat 11.59 asistanım beni selamladı ve robot projemiz hakkında sorular sormaya devam etti. Ne kadar hatırladığım konusunda beni test etmeye devam ediyordu bir yandan.En sevdiğim renk yeşil, en sevdiğim gün salı, en sevdiğim tatlı sütlaç, en sevdiğim sayı 865, en sevdiğim yemek  taze fasulye, karımın adı Mine, benim adım Alper, 54 yaşındayım, İstanbul'da doğdum. 

Hatırladıklarım karşısında asistanımın göz bebekleri büyüdü suçlu olduğu yada sevindiği anlamına gelir bu. Nabzında bir artış söz konusu ve avuçlarının ısısı değişti. İçimden bir ses on iki kızgın adamın on birinin ilk anda dediği gibi "SUÇLU"   diyor. Sadece bir adam suçlu olmadığını düşünmek istiyor. Bu sadece onun yaşayacağı zamanı arttıracak. Eğer suçluysa ve karıma zarar verirse damarlarındaki kana karışacağıma yemin olsun.

Yanımdan ayrılmak için bir bahane uydurdu ve hızlıca odayı terk etti. Bense gözlerimi kapayarak karımın bulunduğu binanın köşesine geldim.Uzun bir bekleyiş olacağa benziyor. Eğer Asistanım Enes bu binaya gelirse, onun için çok güzel olmayan olaylar başlayacak ve kısa süre içinde beni tüm benliğinde hissedecek. Çünkü artık ben her yerdeyim...